Kara Sevda Nedir 7

Sevginin türlerine ilişkin ilk psikiyatri dalında çalışma Sigmund Freud tarafından yapılmıştır. Freud, sevginin her kabilsünün kaynağının cinsellik bulunduğunu öne sürer. Bu görüşüyle çok yüce eleştirilere maruz kalsa da, biyolojik olarak sevginin, hormonlar evet da kimyasallar itibarıyla cinsellikten diğer bir kaynağı yoktur. Freud’a gereğince sevginin tamam vesair türleri (ocak sevgisi, tanrı sevgisi) uygarlıkla gelişen yüceltmelerin sonucudur ve cinsellikten türemiştir. Bu mevzuda özellikle otokton kültlerindeki totem-tabu anlayışı üzerinde durarak inceleme yapar.

Psikanalist Erich Fromm, sevgiyi insanlığın problemlerine bir cevap olarak, kişideki hareketli ve yaratıcı güçlükle kaynağı bir erke olarak ve bu sözcük konusu yaratıcılıkla sevmeyi bile bir zanaat olarak teşhismlar. Bu çerçevede sevgiyi biyolojik kaynağı ne olursa olsun beş türde sınıflandırır: kardeşçe muhabbet, anaç muhabbet, tensel muhabbet, öz muhabbet ve tanrı sevgisi.[2]

Kardeşçe muhabbet
Sevginin en yapı taşı türüdür. özge tamam türlerin içinde bile görev alır. Uhde, saygı ve diğer insanları düşünme kabil davranışlar bu türdedir.

Anneç muhabbet
Annenin çocuğuna duyduğu koşulsuz sevgidir. Anneç sevginin en sarih özelliği, koruyuculuk davranışıdır. Kardeşçe sevgideki kabil uhde ve diğer insanları önemseme davranışı burada da görülür fakat aradaki başkalık sevginin, annenin çocuğuna zaten bağlı olduğu için bir mukabele evet da koşul sorgulamadan gerçekleşmesidir. Bu bağ determinist bileğil, annenin kendiyle tamam bir şeyi sevmekte olduğu için dönüşlüdür ve böylecene öz muhabbet içerir. Anne mukabele sorgulamaz, çünkü çocuğu sevmekle zaten kendini sevmektedir. Lacerem sevginin bu türü nene-çocuk ortada sınırlı kalmaz. Bu biyolojik bağın olmadığı yerde bile beniâdem ilişkilerinde anaç muhabbet görülebilir.